DAVUTPAŞA’da 31 Ocak 2008’de meydana gelen ve 21 kişinin hayatını kaybettiği, 115 kişinin de yaralandığı havai fişek atölyesinde meydana gelen patlamada, Anayasa Mahkemesi’nin yeniden yargılama kararı vermesinin ardından ikinci duruşma görüldü. Mahkeme, duruşmaya katılmayan sanık Rüstem Tekin’in tutuksuz yargılanmak üzere tutuklanmasına karar verdi.
Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen duruşmaya tutuklu 2 sanık, patlamada hayatını kaybedenlerin aileleri, yaralılar ve tarafların avukatları katıldı.
“OLAY TARİHİNDE İŞE YENİ BAŞLADIM” Sanıklardan Hatice Küçükakyüz savunmasında, “Anayasa Mahkemesi kararına katılmıyorum. Olayda herhangi bir kastım yok. olay tarihinde göreve yeni başladım.İmar müdürü olduktan 35 gün sonra patlama oldu.Patlamayla hiçbir ilgim yok.” “Hayır. Ruhsat, imar, kaçak yapı denetimleri, yapı ruhsatları gibi değerlendirmeler yapıyordum. Kaçak yapı tespit edildiğinde İmar Kanunu’nun 32. ve 42. maddelerine göre işlem yapıyoruz. Var mı bilmiyorum. Patlamanın olduğu bina ile ilgili bir tespittir” dedi.
“BOŞALTILMIŞ BİNANIN KULLANILMASINA MÜDAHALE EDEMİYORUZ” Bir diğer tutuklu sanık Şevket Yıldırım, “Anayasa Mahkemesi kararına katılmıyorum. Patlamanın olduğu binayla herhangi bir ilgim ve ilgim yok” dedi. .Bu binanın yapımında imza sahibi değilim.Bizim burada bir ihmalimiz yok.Patlamanın üzerinden 16 yıl geçti.Deniz kumu kullanılan inşaatta kullanılan malzemelerle, çimento tonajı ve kullanılan malzeme az.26 Eylül 1989’da inşaat ruhsatı alındı.O zamanlar Bakırköy Belediyesi’nde çalışıyordum, o zamanlar “İmzam yok, suçsuzum. Sertifikamı talep ediyorum. Boş olan binanın kullanımına müdahale edemeyiz. Çünkü 1994 yılında bina, ruhsatı ve yapım fonksiyonları değişti. Sanayiden uzaklaştırılarak iş merkezi haline getirildi. Boş olan binanın kullanımına müdahale edemeyiz” dedi. Mahkeme, duruşmaya katılmayan sanık Rüstem Tekin’in zorla getirilmesine ve eksikliklerin giderilmesine karar verdi.
DAVANIN GEREKÇESİ Davutpaşa’daki maytap atölyesinde meydana gelen patlamanın ardından Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı 10 sanık hakkında dava açtı. Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dava 14 Temmuz 2014’te sonuçlandı. Mahkeme, Zeytinburnu Belediyesi Ruhsat ve Denetim Müdürü Rüstem Tekin ile dönemin Emniyet Müdürü Feruz Holly’yi 7’şer yıl 6’şar ay, bina sahipleri Remzi ve Resul Koçyiğit’i 7’şer yıl 6’şar ay hapis cezasına çarptırdı. kardeşlere 5’er yıl hapis cezası Dönemin Planlama ve Şehircilik Yöneticileri Şevket Yıldırım ve Servet Kırna’ya 4’er yıl 2’şer ay hapis cezası verildi ve bu cezalar 30 bin 400’er lira para cezasına çevrildi. Dönemin İmar ve Şehircilik Müdürü Hatice Küçükakyüz’ün 2,5 yıl hapis cezası 18 bin 200 liraya çevrildi. Patlamanın meydana geldiği atölyede işçi olarak çalışan Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İstanbul Bölge Müdürü Atakan Tanış ve Hasan Altay beraat etti. Kararın temyiz edilmesinin ardından Yargıtay 12’nci Ceza Dairesi, “ölüme sebebiyet vermek” suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan sanıklar Rüstem Tekin ve Feruz Zengin hakkında işlenen suçun beraatine karar verdi. ihmal nedeniyle”, “görevi kötüye kullanma” kapsamında değerlendirilmelidir. Patlamanın meydana geldiği atölyede işçi olarak çalışan Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İstanbul Bölge Müdürü Atakan Tanış ve Hasan Altay beraat kararlarını ve sanıklar Remzi’nin 5’er yıl hapis cezasını onadı. ve Resul Koçyiğit. Servet Kırna’nın zamanaşımına uğradığı belirtildi ve dava düştü. Taksirle ölüme sebebiyet vermekten ceza kesilen Şevket Yıldırım ve Hatice Küçükakyüz’ün suçlarının ‘taksirle görevi kötüye kullanma’ suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. 2019 yılında yeniden görülen yargılama sonunda mahkeme sanıklardan Rüstem Tekin ve Feruz Holly’yi ‘görevi kötüye kullanma’ suçundan 2’şer yıl hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, cezayı 1 yıl 8 aya indirerek, kararın açıklanmasının ertelenmesine karar verdi. Öte yandan sanıklar Şevket Yıldırım ve Hatice Küçükakyüz, “taksirle görevi kötüye kullanmak” suçundan 1’er yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, bu cezayı 10’ar aya indirerek hükmün açıklanmasının ertelenmesine karar verdi.
Katılımcılar bu kararı bireysel başvurularla Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. Anayasa Mahkemesi yaptığı incelemede “yaşam hakkının ihlali ve etkin soruşturma yapılmaması” gerekçesiyle yargılamanın yenilenmesine karar verdi.
